30 Eylül 2015 Çarşamba

Tılsımlı Yangınlar Çıkaran Ailenin Sırrı Çözülemiyor

Adıyaman'ın Kahta ilçesi Narince köyünde bir ailenin başı, esrarengiz yangınlardan dolayı dertte. 7 çocuklu ailenin başına gelmeyen kalmadı. Son 45 gündür hiçbir sebep yok iken evin değişik yerlerinde kendiliğinden çıkan yangınlar, ailenin psikolojisini bozdu. Yaşanan tılsımlı olaylar sonucunda aile fertleri konuşamaz hale gelirken, çocuklar okulu bıraktı. Gazetecilerin çekim yaptığı esnada da evin değişik yerlerinde küçük yangınlar çıktı.

Kendiliğinden çıkan yangınlardan bezdiklerini belirten Ahmet Çelik, "Yaşanan bu olaylar bizi canımızdan bezdirdi. Ben bu evi yapalı 5 yıl oldu. 5 yıldan beri bir şey yoktu. Bugün tam 45 gün oldu. Kendiliğinden yangınlar çıkıyor. Evimizde hiçbir şey kalmadı. Her şeyimiz yandı. Dün çocuğun üstünde montu yandı. Son anda çocuğu yanmaktan kurtardık. Bunu söndürdükten sonra kızımın başındaki eşarp tutuştu. Onu da son anda söndürdük. Bıktık artık. Hocaların yanına gittim, onlar dediler ki sen cinlere zarar vermişsin. Onlar senden intikam alıyorlar. Size musallat olmuşlar." diye konuştu.

Bu yangınlardan dolayı bir ara köyden Kahta'ya taşındıklarını belirten Ahmet Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Yaşanan bu olaylardan sonra belki mekan değişikliği yaparsak bu gider dedim. Taşındım, ama olmadı. 2 gün bir şey olmadı. Daha sonra eve taşlar gelmeye başladı. Sonra yine kendiliğinden çıkan yangınlar başladı. Tekrar köydeki eve geldik. Misafirliğe gidiyoruz, orası yanıyor. Çocuklar amcalarına gidiyor, oralar yanıyor. Gittiğimiz her taraf yanıyor. 24 saat hem biz, hem akrabalarımız, hem de köylüler çıkan yangınları söndürmek için nöbet tutuyor. Lütfen Türkiye'de bu problemi çözecek birisi varsa Allah rızası için yardım etsin. Perişan olduk. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu."

Öte yandan cinlerin banyoda yaşıyor olabileceğini düşünen aile, banyoya duvar örerek kapatmış. Ancak bir süre sonra duvardan bir delik açıldığı görülmüş. En fazla yangınların çarşamba günleri çıktığını anlatan aile, ezan okunmaya başladığı zaman da yangın çıktığını gördüklerini kaydediyor.

Ahmet Çelik'in kardeşi Mehmet Çelik de ağabeyinin ve yeğenlerinin durumlarının içler acısı olduğunu ifade ederek, "Bu olay onların psikolojisini bozduğu gibi bizlerin de psikolojisini bozdu. 24 saat nöbet tutuyoruz. Çıkan yangınları söndürüyoruz. Yangının nerede çıkacağı belirsiz. Her an her yerde çıkabiliyor. Bize misafirliğe geldiler. Ahırda yangın çıktı. İneklerimizi zor kurtardık. Ahır komple yandı. İçeride oturuyoruz, birden perdeler tutuştu. Bizlerde psikoloji falan kalmadı. Kimse çalışmıyor artık. Bittik yani. Ne olur bu problem çözülsün dayanamıyoruz artık." diye konuştu.

Aileye yardımcı olmak için İstanbul'dan gelen Ahmet Çelik'in amcaoğlu Hüseyin Çelik de, tüm kamu kurumlarına gittiğini ancak bu olay için kimsenin elinden bir şeyin gelmediğini söyledi. Bir başka amcaoğlu Yunus Emre Çelik ise başlarından geçen bir olayı şöyle anlattı: "Bir defa yangın çok büyük olmuştu. Karakol komutanı da geldi. Yangını söndürdük. Biz olanları anlattık. Ama inanmadılar. Komutan, her pencerenin önüne bir asker koydu. Birden askerin yanında perde yanmaya başladı. Ondan sonra hepsi şok oldu. Ayrıca o asker 1 hafta hastanede psikolojik tedavi gördü."

Bu esrarengiz aileyi haberleştirmek için eve giden basın mensupları da haber çalışması yaparken kendiliğinden çıkan yangınları görünce psikolojileri bozuldu. Evde tüm eşyalar yanarken sadece duvarda bulunan dini içerikli takvim ile Kur-an'ı Kerim'in yanmadığı ifade edildi.

CHA

Bu Blogda Ara