28 Temmuz 2017 Cuma

Ayetel Kürsi'nin Faydaları




AYET-EL KÛRSİ 
” K u r ‘ â n – ı K e r i m ‘i n E f e n d i s i ”
(Kur’ân-ı Kerim’in Seyyidi ve en büyüğüdür.)
Tevhid ilmiyle alakalı en büyük Ayet-i Kerimedir.
Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi, Efendimiz (SAV), Zeyd’i (RA) çağırarak yazdırmıştır.
Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır.
Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp, iblis’in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.



11 Temmuz 2017 Salı

Vidyolarımız / Metedoran Can Youtube Kanalımız Üye Olmayı Unutmayın





Ayazmana efsanesi



Seyyid Veli Baba Türbesi



Efendi Sultan Türbesi



Taş Medrese Isparta



Zekeriya Sultan Veyis Baba Türbesi



Akşemseddin ve Karaca Ahmet Türbesi



Apollonio Mordion Antik Kenti - Isparta





8 Temmuz 2017 Cumartesi

Efendimiz (SAV), Cebrail (AS)'e Soruyor..

Efendimiz (SAV), Cebrail (AS)'e Soruyor..
Ya Cebrail! Gelirimi,kazancımı nasıl arttırabilirim, ne yapmalıyım?
Her zaman abdestli ol.
Ya Cebrail! Öldükten sonra kabrimin dar gelmemesi için ne yapmalıyım?
Devamlı Tebareke suresini oku.
Ya Cebrail! Zengin olmanın yolu nedir?
Müzemmil suresini her akşam oku.
Ya Cebrail! Namazlarda Allah'ın huzurunda gibi olmak için ne yapmalıyım?
Abdest almaya titizlik göster ve devamlı abdest al.
Ya Cebrail! Ben insanların en akıllısı olmak istiyorum ne yapmalıyım?
Allah'tan kork.
Ya Cebrail! Allah'ın yanında en sadık kul olmak istiyorum ne yapmalıyım?
Gece gündüz Kur'an oku.
Ya Cebrail! Her zaman hakkın yolunda olmak istiyorum ne yapmalıyım?
Allah rızası için iyilik yap.
Ya Cebrail! Halkın gözünde küçülmemek için ne yapmalıyım?
Nefsine hakim ol.
Ya Cebrail! Ömrümün uzun olması için ne yapmalıyım?
Allah'a hamd et.
Ya Cebrail! Cehennemin ateşinden nasıl korunabilirim.ne yapmalıyım?
Diline,gözüne,eline,beline hakim ol.
Ya Cebrail! Günahlardan nasıl arınabilirim?
Allah yolunda tevbe et ve ağla.
Ya Cebrail! Ağır bir insan olmak için ne yapmalıyım?
Hiç kimseden hiçbir şey isteme.
Ya Cebrail! İffet perdemin yırtılmaması için ne yapmalıyım?
Kimsenin ayıbını ortaya koyma.
Ya Cebrail! Kıyamet korkusunu nasıl atmalıyım?
Yemekten ve uykudan önce Allah'ı zikret.
"Rabbim bizleri,her daim bunları yapma gayreti içinde olan kullarından eylesin inşaALLAH..."

ŞÜHEDAİ UHUD


ŞÜHEDAİ UHUD (Radıyallahu anhum ecmaîn)
1. Vebi Seyyidinâ Hamza İbni Abdulmuttalib el-Muhâcirîyy (R.A.)
2. Vebi Seyyidinâ Ebî Eymen Mevlâ Amr el-Ensariyy (R.A.)
3. Vebi Seyyidinâ Ebî Hanne el-Ensariyy (R.A.)
4. Vebi Seyyidinâ Ebî Suryan İbni el-Haria el-Ensariyy (R.A.)
5. Vebi Seyyidinâ Ebî Hubeyre ibn-i el-Hâris el-Ensariyy (R.A.)
6. Vebi Seyyidinâ Enes ibn-i Nadr el-Ensariyy (R.A.)
7. Vebi Seyyidinâ Uyens ibn-i Katade el-Ensariyy (R.A.)
8. Vebi Seyyidinâ Evs ibn-i el-Erkam el-Ensariyy (R.A.)
9. Vebi Seyyidinâ Evs ibn-i Sabit el-Ensariyy (R.A.)
10. Vebi Seyyidinâ İyas ibn-i Evs el-Ensariyy (R.A.)
11. Vebi Seyyidinâ İyas ibn-i Adiyy el-Ensariyy (R.A.)
12. Vebi Seyyidinâ Sabit ibn-i Amr el-Ensariyy (R.A.)
13. Vebi Seyyidinâ Sabit ibn-i Vakş el-Ensariyy (R.A.)
14. Vebi Seyyidinâ Sa’lebe ibn-i Sa’d el-Ensariyy (R.A.)
15. Vebi Seyyidinâ Sakf ibn-i Ferve el-Ensariyy (R.A.)
16. Vebi Seyyidınâ El-Hâris ibn-i Encs el-Ensariyy (R.A.)
17. Vebi Seyyidinâ El-Hâris ibn-i Evs el-Ensariyy (R.A.)
18. Vebi Seyyidinâ El-Hâris ibn-i Adiyy el-Ensariyy (R.A.)
19. Vebi Seyyidinâ Hubab ibn-i Kayzıyy el-Ensariyy (R.A.)
20. Vebi Seyyidinâ Hubeyb ibn-i Yezîd el-Ensariyy (R.A.)
21. Vebi Seyyidinâ Huseyl ibn-i Cabir el-Ensarıyy (R.A.)
22. Vebi Seyyidinâ Hanzala ibn-i Amr el-Ensariyy (R.A.)
23. Vebi Seyyidinâ Harice ibn-i Zeyd el-Ensariyy (R.A.)
24. Vebi Seyyidinâ Hallâd ibn-i Amrel-Cumuh el-Ensariyy (R.A.)
25. Vebi Seyyidinâ Hayşemle ibn-i Abi Sa’d el-Ensariyy (R.A.)
26. Vebi Seyyidinâ Zekvan ibn-i abdi Gayş el-Ensariyy (R.A.)
27. Vebi Seyyidinâ Rifâa ibn-i Amr el-Ensariyy (R.A.)
28. Vebi Seyyidinâ Rifâa ibn-i Vakş el-Ensariyy (R.A.)
29. Vebi Seyyidinâ Subey’ ibn-i Hâtıb el-Ensariyy (R.A.)
30. Vebi Seyyidinâ Sa’d ibn-i er-Rabi’ el-Ensariyy (R.A.)
31. Vebi Seyyidinâ Said ibni Süveyd el-Ensariyy (R.A.)
32. Vebi Seyyidinâ Seleme ibn-i Sabit el-Ensariyy (R.A.)
33. Vebi Seyyidinâ Sehl ibn-i Kaya el-Ensariyy (R.A.)
34. Vebi Seyyidinâ Süleym ibn-i el-Hâris el-Ensariyy (R.A.)
35. Vebi Seyyidinâ Süleym ibn-i Amr el-Ensariyy (R.A.)
36. Vebi Seyyidinâ Şemmas ibn-i Osman el-Ensariyy (R.A.)
37. Vebi Seyyidinâ Safiyy ibn-i Kayzıyy el-Ensariyy (R.A.)
38. Vebi Seyyidinâ Damra el-Cüheyniyy el-Ensariyy (R.A.)
39. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i Mahlid el-Ensariyy (R.A.)
40. Vebi Seyyidinâ Ubâde ibn-i el-Hashas el-Ensariyy (R.A.)
41. Vebi Seyyidinâ Abbâd ibn-i Ubâde el-Ensariyy (R.A.)
42. Vebi Seyyidinâ Abbas ibn-i Ubâde el-Ensariyy (R.A.)
43. Vebi Seyyidinâ Abdullah ibn-i Cübeyr el-Ensariyy ‘ (R.A.)
44. Vebi Seyyidinâ Abdullah İbn-i Cahş el-Ensariyy (R.A.)
45. Vebi Seyyidinâ Abdullah ibn-i Selem el-Ensariyy (R.A.)
46. Vebi Seyyidinâ Abdullah ibn-i Amr Haram el-Ensariyy (R.A.)
47. Vebi Seyyidinâ Abdullah ibn-i Amr ibn-i Vehb el-Ensariyy (R.A.)
48. Vebi Seyyidinâ Ubeyd ibn-i et-Teyyihân el-Ensariyy (R.A.)
49. Vebi Seyyidinâ Ubeyd ibn-i el-Muallâ el-Ensariyy (R.A.)
50. Vebi Seyyidinâ Utbe ibn-i Rebî el-Ensariyy (R.A.)
51. Vebi Seyyidinâ Umâre ibn-i Ziyad el-Ensariyy (R.A.)
52. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i Iyas el-Ensariyy (R.A.)
53. Vebi Seyyidinâ Amr ibn Sabit el-Ensariyy (R.A.)
54. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i el Cemuh el-Ensariyy (R.A.)
55. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i Kays el-Ensariyy (R.A.)
56. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i Mutarrif el-Ensariyy (R.A.)
57. Vebi Seyyidinâ Amr ibn-i Muâz el-Ensariyy (R.A.)
58. Vebi Seyyidinâ Antere Mevlâ Süleym el-Ensariyy (R.A.)
59. Vebi SeyyidinâKaya ibn-i Amr el-Ensarıyy (R.A.)
60. Vebi SeyyidinâKays ibn-i Muhallid el-Ensariyy (R.A.)
61. Vebi SeyyidinâKeyman ibn-i Elmaziniyyin el-Ensariyy (R.A.)
62. Vebi SeyyidinâMâlik ibn-i İyas el-Ensariyy (R.A.)
63. Vebi SeyyidinâMâlik ibn-i Sinan el-Ensariyy (R.A.)
64. Vebi SeyyidinâMâlik ibn-i Nümeyle el-Ensariyy (RA.)
65. Vebi SeyyidinâMücezzin ibn-i Ziyad el-Ensariyy (RA.)
66. Vebi SeyyidinâMus’ab ibn-i Umeyr el-Ensariyy (R.A.)
67. Vebi SeyyidinâNu’man ibn-i Mâlik el-Ensariyy (RA.)
68. Vebi SeyyidinâNu’man ibn-i Abdillah el-Ensariyy (RA.)
69. Vebi SeyyidinâNevfel ibn-i Abdillah el-Ensarıyy (R.A.)
70. Vebi SeyyidinâYezîd ibn-i Hâtib el-Ensariyy (R.A.)

“Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.” (Aclûnî, 1/132)

Ashab-ı Bedir’in Hikmetleri
1- Bedir Savaşı’na katılanların cennetlik olduklarını bizzat Resulü Ekrem Efendimiz müjdelemişlerdir.
2- Savaşın seyri sırasında kendilerine Allah tarafından gönderilen meleklerin de katıldığı Kur’ân’da bildirilmiş olup bu onlar için ayrıca bir fazilet sebebidir.
3- Ehli kemâl bazı zevatın beyanına nazaran Evliyâullah’dan pek çoğu velilik makamına Bedir ehlinin mübarek isimlerini okumaya devam etmekle nail olmuşlardır.
4- Birçok hastalığa tutulan kimsenin Bedir ehlinin mübarek ismini zikr ederek bu vesile ile şifa taleb edip lütfü ilâhiye mazhar olarak hastalıklarından kurtuldukları rivayet edilmektedir.
5- Ehli irfan bir zat: “Hasta bir kimsenin başına elimi koyup halis bir niyetle Bedir ashabının adını okuduğumda mutlak şifa hâsıl olmuştur. Hatta hastanın eceli dahi gelmişse en azından rahatsızlığı hafiflemiştir.” demektedir.
6- Bazıları da: “Duadan önce Bedir ashabının isimlerinin okunmasının duânin sür’atle kabulüne vesile olduğunu” söylemişlerdir.
Cafer b. Abdullah şöyle diyor:
“Babam bana Peygamber (S.A.V.)’in bütün ashabını sevmemi vasiyet eder ve şunu ilave ederdi.
“Ey canım yavrum, Bedir ashabının adı zikr edilince duâ kabul olunur, bu mübarek isimleri zikreden kulu, ilâhi rahmet; bereket gufran ve rızâ-ı İlâhî kuşatır. Bu isimleri okuyarak hacetde bulunanın dileği mutlaka yerine getirilir…”
7- “Ehli Bedrin üzerinde bulundurmak, okumak, hıfzetmek, düşman üzerine nusret, düşmanların şerrinden vikayet ve yangın ve hırsız ve boğulmaktan sıyânet ve veba ve tâûn ve cünûn ve emrazı sâireden himayet ve zevali fark ve husûlu gına ve vefâi duyûn ve güfrânü zünûb ve keşfi kürûb ve tenviri kulûb velhâsıl cemîi matâlibi dünyeviyyeye ve mekâsıdı uhreviyyeye vusul ve celbi menfaii âlakiyye ve enfüsiyye ve ins ve cinnin mazarat-larını def etmek ve merâtibi dünyeviyyeye nail olmak için iksiri mücerreb olduğuna Meşihât-ı İslâmiyye tarafından mücahidini Islamiyyeye hediye olunmuştur.”
Şu kadar var ki: Bu mübarek isimlerin okunuşu sırasında herbirinin adı söylenince, Radıyallahü anh (Allah ondan razı olsun) demek lazımdır. Şüphe yok ki Peygamberimizin adı söylenince Sallallahü Aleyhi ve Sellem denecektir. Zira bu edebe riayet etmek, maksadın daha kısa zamanda elde edilmesinde vesiledir.
Uhud şehidleri için de duâ ve istiğfarda bulunması, Efendimize emredilmişti.
Bu sebeple bir gün Uhud’a gitti. Orada şehid olan en güzîde Sahabîleri için uzun uzun duâ etti.
Oradan döner dönmez, Mescid-i Saadete vardı. Minbere çıktı. Müslümanlara hitaben, “Ben, sizin Kevser Havuzuna ilk kavuşanınız ve sizi ilk karşılayanınız olacağım” buyurduktan sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Ben, sizin hakkınızda benden sonraki müşrikliğe dönersiniz diye korkmuyorum. Fakat ben, sizin hakkınızda, dünyaya kapılır, onun için birbirinizi kıskanır, birbirinizi öldürürsünüz ve bunun neticesi olarak sizden öncekilerin yok olup gittikleri gibi, siz de yok olup gidersiniz, diye korkuyorum.”
ASHAB-I UHDUD
Peygamberimizin anlattığına göre bir kral vardı. Bu kralın bir kâhini vardı. Kâhin ihtiyarlayınca yetiştirilmesi için bir genç istedi. Bu genç kâhine eğitim almak için giderken yolda bir rahibe rastladı. Ondan da eğitim almaya başladı. Fakat hem eve hem de kâhine geç kalır dayak yerdi. Kâhinle rahibin dedikleri birbiriyle çelişiyordu.
Delikanlı günün birinde insanların yolunu kesen bir kervana rastladı. Elinde taş olarak “Allah’ım eğer rahibin işini kahinden çok seviyorsan bu taşla bu hayvanı öldür yoksa öldürme dedi.” Taşı attı ve hayvan öldü. Durumu rahibe anlattı. Rahip “yavrucuğum bugün sen benden daha üstünsün senin başına bela gelecek, yerimi söyleme “ dedi. Delikanlının duaları kabul oluyordu. Hataları duasıyla iyileştiriyordu. Kralın arkadaşlarından biri kör olmuştu. Birçok hediyelerle yanına gitti. Gençten kendisini iyileştirmesini istedi o da şifanın Allah’a ait olduğunu iman etmesi gerektiğini söyledi. İman etti, Allah da şifa verdi.
Padişah durumu öğrenince bu adamı tutukladı işkenceyle gencin yerini öğrendi. Genci yakalattı. Genç kendisinin bir sihirbaz olmadığını iyileştirdiği hataların şifalarını Allah’ın verdiğini söyleyip kralı Allah’a davet etti. Fakat kral ona da işkence ederek rahibin yerini öğrendi. Rahibe dininden dönmesini söyledi. Rahip dinlemeyince kral testere istedi ve rahibin başını orta yerinden ikiye ayırdı. Her parçası bir yana düştü. Meclis arkadaşına dön dedi. O da dönmeyince ona da aynısını yaptı. Genci de kendi arkadaşına teslim ederek yüksek bir dağa götürülüp tepesinden atılmasını istedi. Genç dua etti dağ sarsıldı. Ellerinden kurtulup kralın yanına geldi. Kral:
-Arkadaşlarım ne oldu? Dedi. Delikanlı:
- Allah beni onlardan kurtardı, dedi. Bunun üzerine kral gencin deniz ortasına atılmasını istedi. Gemi battı onlar boğuldular genç kurtulup kralın yanına geldi. Kral şaşırdı Genç emrettiğim işi yapmadıkça beni öldüremezsin” dedi ve halkı meydana toplayıp okunu çekip Bu gencin Rabbi olan Allah’ın adıyla demesini istedi. Ancak bu şekilde öldürebileceğini söyledi. Kral halkı meydana topladı. Gencin dediğini yaptı ve genç şehit oldu. Bunu duyan ve halk Müslüman oldu.
Kral hendekler kazdırdı ve hendeklere ateşler yaktırdı. İman edenleri ateş dolu hendeklere attırdı. O sırada hendeğin başında bir anne tereddüt geçiriyordu. Kucağındaki yavrusu “ anneciğim dişini sık hak yoldasın” dedi. O da dönmedi ve ateşe atıldı. Onlar Allah için bu işkencelere sabrettiler. Kuran’da zalimler için çetin bir ateş ve inananlar için cennet vaat edilmiştir
Selam ve dua ile

7 Temmuz 2017 Cuma

Hz İsa Koyuna Ne dedi?

Hz. İsa Bir Koyunun Kulağına Eğilerek Bir Şey Söylüyor, Aradan Günler Geçince Koyunun Günden Güne Zayıfladığını Görüyorlar, Yahudilerİsa (a.s)'a Soruyorlar: Sen Bu Koyuna Ne Söyledinde Bu Hale Geldi. Hz. İsa : Size Hergün Söylediğimi Ona Bir Kez Söyledim Bu Hale Geldi, Yahudiler Merakta, Ne Söyledin Ya İSA...? 

ÖLECEKSİN..! ÖLÜM HAKTIR... Bunu Koyun Anladı Ama Siz Hala Anlayamadınız.

6 Temmuz 2017 Perşembe

Kur'an-ı Kerim'de geçen BİZ kelimesi ne anlama gelir?

Kur'an-ı Kerim'de geçen BİZ kelimesi ne anlama gelir?
Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'de, her zaman "ben" yerine "biz" diye hitap etmiyor. Âyetler hep bu şekilde sıralanmıyor. Yerine göre "Ben", mevzuunun gelişine, meselenin anlatılışına göre hitap tarzları da değişiyor.
Nitekim meallerini vereceğimiz şu âyet-i kerimelere dikkat edilirse bu husus açıkça görülür:
"Ey İsrailoğulları! Size ihsan ettiğim nimetlerimi hatırlayın ve son peygambere iman edeceğinize dair bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size verdiğim sözü yerine getirip mükâfatınızı vereyim. Ve sadece benden korkun." (Bakara, 2/40-41)
"Kullarım senden beni sordukları vakit de ki, muhakkak ben çok yakınım. Bana dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm. Öyle ise onlar da benim davetime uysunlar. Bana iman etsinler ki, doğru yolu bulmuş olsunlar."(Bakara, 2/186)
"Bana dua edin, icabet edeyim." (Mü'minûn, 23/60)
"Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım."(Zâriyat, 51/56)
Evet, sadece birkaç misal olması bakımından meallerini verdiğimiz bu âyetler gibi daha pek çok âyet-i kerimelerde Yüce Rabbimiz, kendi zâtından "Ben" mânâsına gelen zamirlerle ifade etmektedir. Bu âyetlere dikkat edilirse, "Bana verdiğiniz sözü", "Kabul ederim", "Beni sordukları vakit", "Benden korkun" gibi ifadelerin, doğrudan Cenab-ı Hakk'ın zâtıyla ilgili olduğu ve arada hiçbir vasıta kabul etmeyeceği görülür.
İşte Allah'ın "Ben" diye hitap ettiği âyetlerin büyük ekseriyeti hep zâtıyla ilgilidir; "Biz" diye hitap edilen âyet-i kerimelerde ise, umumiyetle arada bir vasıta vardır.
Mesela, Kur'ân'ın indirildiğini haber veren bütün âyet-i kerimelerde "Biz indirdik" buyurulur. Bütün âyetler vahiy kanalıyla indirildiğine göre, burada Allah ile Peygamber (a.s.m.) arasındaki vasıta, bir melek olan Cebrail (as)'dir.
Yine "Bulutla gölge yaptık." (Bakara, 2/57) gibi âyetlerde işi yaptıran Allah, işi yapan "Allah'ın memurları" mesâbesindeki meleklerdir. Ancak burada, meleklerin "memur" olarak vasıflandırılmasını, insanların işlerini kolaylaştırmak için kullanma zorunda kaldıkları memurlarla kıyaslamaktan kaçınmak lâzımdır. İnsanlar acizliklerinden dolayı memur tutuyorlar; Cenab-ı Hak ise kâinatta hükmeden kudretinin icraatını ilân etmek, onlar vasıtasıyla azametini bildirmek için melekleri istihdam ediyor.
Zaten birçok müfessirimiz, bu çeşit âyet-i kerimelerde Cenab-ı Hakk'ın kendi azamet ve kudreti, ulûhiyet ve kibriyâsı ile hitap ettiğini bildirirler. Yâni Cenab-ı Hak, Esmâü'l-Hüsnâsı ve sıfatlarıyla birlikte hitap ederek, kendi büyüklüğünü ve celâlini bildirmektedir.
Meselâ,
"Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız."(Hicr, 15/9)
mealindeki âyet-i kerimenin metninde "biz" mânâsına gelen dört kelime vardır. Burada hem Cenab-ı Hakk'ın kibriya ve azametinin ifadesi bahis mevzuudur, hem de meselenin ehemmiyeti zamirlerle kuvvetlendirilmektedir.
Müfessir Ebu's-Suûd Efendi, bu âyetin tefsirinde, "Biz azamet-i şânımız ve uluvv-i cenabımızla Kur'ân'ı indirdik" der.
Kevser Sûresinde geçen "Biz" mânâsına gelen "İnnâ"nın tefsirinde ise Fahrüddin Râzi, "buradaki 'Biz'den murad, Cenab-ı Hakk'ın azametini göstermektir" der. "Çünkü Kevser'i Peygamber Efendimize (a.s.m.) hediye olarak veren, yerin ve göğün sahibi olan Cenab-ı Hak'tır. Hediye edilen şey de verenin büyüklüğüne göre bir kıymet ve azamet kazanır."
Bediüzzaman, Bakara Sûresinin 34. âyetinin tefsirinde "Ben" mânâsına gelen "İnnî" ve "Biz dedik" mânâsına gelen "Kulnâ" kelimelerini ele alır ve şöyle der:
"Cenab-ı Hakk'ın halk ve îcat fiilinde vasıtanın bulunmadığına, kelâm ve hitabında vasıtanın bulunduğuna işarettir."
Devamında ise Nisa sûresinin 105. âyetindeki "Biz" mânâsına gelen "nâ" zamirinin tefsirinde şu hususları dikkate verir:
"Bu âyette azamete delalet eden 'nâ' zamir-i cem'i vahiyde vasıtanın bulunduğuna işaret olduğu gibi, 'Allah'ın sana gösterdiği' mealindeki cümlede müfred hükmünde olan lafz-ı celâl mânâları ilham etmekte vasıtanın bulunmadığına işarettir." (İşaratü'l-îcaz, s. 230)
O halde, Allah'ın bazı âyetlerde "Biz" diye hitap etmesinden, -hâşâ- Cenab-ı Hakk'ın birden fazla olduğu akla gelmemelidir. Zaten gelmez de.
Bazan biz de kendi yaptığımız bir işten bahsederken bile "Biz yaptık" demez miyiz?

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Hz Hızır'ın Rüyası ve Zikrin Önemi




Hz Hızır'ın Rüyası ve Zikrin Önemi
ALLAH (CC) ZİKRETMENİN KARŞILIĞI
*BENİM VE BENDEN ÖNCEKİ PEYGAMBERLERİN SÖYLEDİĞİMİZ SÖZLERİN EN ÜSTÜNÜ “LÊİLÊHE İLLÂLLAH’DIR. (HADİS-İ ŞERİF)
Adamın biri her zaman "Allah Allah" diye zikreder bu zikirden dolayı ağzı bal yemiş gibi tatlanırdı. Bir gün şeytan gelip:
-Ne durmadan Allah Allah deyip duruyorsun bunca zamandır Allah demene karşılık bir kerecik olsun Allah (c.c.) "lebbeyk kulum." dedi mi sana. Hiç sende utanma sıkılma yok mu? daha ne kadar Allah deyip duracaksın? Dedi.
Bunun üzerine adam utandı sıkıldı zikri bıraktı. Gönlü kırılmış bir hâlde yattı uyudu.
Rüyasında Hz. Hızır'ı gördü. Hızır ona:
-Neden yaptığın güzel İşi terk ettin "Allah Allah" diye zikretmeyi bıraktın, dedi. Adam:
-Yaptığım onca zikre karşılık verilmedi, "lebbeyk, buyur" sesi gelmedi. Kapıdan kovulmaktan korktum, dedi.
Bunun üzerine Hz. Hızır:
-Senin Allah demen, Allah'ın (c.c.) lebbeyk kulum -bu­yur kulum demesidir, Allah (c.c.) isminin zikrini herkese nasip eder mi, bunu sana nasip etmesi az şey mi? Dedi.

Diğer hikayeler için..

4 Temmuz 2017 Salı

Hz. HIZIR (AS) ile HZ. AZRAİL (AS)


Günlerden bir gün oturmuş, Allah'ı zikretmekle meşgul
Hızır (a.s.)ın canını almak için yanına ölüm meleği Azrail
(a.s) gelir. Hz.Hızır (a.s) durumu anlayınca hüngür
hüngür ağlamaya ve çırpınmaya başlar.Bir ALLAH
dostunun ölüm karşısında gayet metin ve soğukkanlı
olmasını bekleyen Azrail (a.s)''Bu ne telaş,bu ne telaş ey
Hızır,ne kadar yufka yürekliymişsin,ne bu gözyaşları,
Ölümden mi,yoksa dünyadan ayrılacağından mı
korkuyorsun''diye sorunca Hızır ( a.s) 'Hayır'der: ´Tek
korkum,öldüğümde Allah'ı biraz daha fazla zikr
etmekten uzak kalışımdır.Çünkü ardımdan insanlar
Allah'ı anarlarken,bol bol ibadet ve taatte
bulunurlarken,ben bu eşsiz zevkten mahrum kalacağım.
Halbuki ben kıyamete kadar Allah'ı anmayı ve Ona gece
gündüz ibadet etmeyi diliyorum.´ Bunun uzerine ulu
ALLAH(c.c) Azrail (a.)a´Ey Azrail,Hızır'ın ruhunu
alma.Bırak yaşasın..Çünkü o yaşamayı kendisi için
değil,benim için,beni daha çok anmak için istiyor.Bırakta
kıyamete kadar yeryüzünde beni ansın,bana yalvarıp
yakarsın´diye emr eder. İste o yüzdendir ki; Hızır (a.s)
yeryüzünde kıyamete kadar hayatı sürecek olan tek
varlıktır.Ve devamlı olarak Allah'ı anmakla meşguldur.
Yüce ALLAH cümlemizi,yüce adını yüreğinden ve dilinden
düşürmeyen gerçek müminlerden eylesin... Amin
PAYLAŞALIM HERKES OKUSUN...

3 Temmuz 2017 Pazartesi

Hz. Mehdi ve Alametleri

HZ. MEHDİ (AS) ''HİÇ KİMSEDE OLMAYAN İLİMLERİN'' SAHİBİ OLACAKTIR
(Hz. Mehdi (as)'ın) Onun fıkıh bilgisi ON ALİMİNKİNE BEDELDİR." (Nuaym bin Hammad, Kitab-ül Fiten)
İmam Sadık (as) şöyle buyurdular:
"İLİM YİRMİ YEDİ KISMA AYRILMIŞTIR. İnsanoğlu şimdiye kadar bunun sadece İKİ KISMINI elde edebilmiştir. Kaim'imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDİNCE DİĞER YİRMİ BEŞ KISMI DA ORTAYA ÇIKACAK ve insanlar arasında yayılacaktır." (Bihar, c. 52, s. 336)
Allah, insanlara hidayet vesilesi olması için görevlendirdiği tüm peygamber ve elçilerini ilimce ve vücutça kuvvetlendirmiştir. Allah'ın, ahir zamanın hidayet önderi olarak seçtiği Hz. Mehdi (as) da yaşadığı dönemde bu özelliğiyle çok dikkat çekecektir. Hz. Mehdi (as) Allah'ın lütfetmesiyle, çok üstün ilimlere sahip olacaktır. Ancak hadis ve rivayetlerdeki bilgilerden bu ilmin, klasik kültürel bilgilerden ziyade, hikmet, derinlik, akıl, feraset ve basiret olacağı anlaşılmaktadır.
Sahip olduğu bu hikmet, feraset, basiret, olayları yorumlayabilme ve sonuç çıkarabilme yeteneği sebebiyle, insanlar Hz. Mehdi (as)'a yönelttikleri her soruda, çözüm aradıkları her konuda, benzersiz bir akılla karşılaşacaklardır. Daha önce hiç düşünemedikleri yolları, hiç göremedileri çözümleri, hiç akledemedikleri bakış açılarını Hz. Mehdi (as) vesilesiyle öğrenecek ve uygulayacaklardır.

2 Temmuz 2017 Pazar

Geri Çevrilmeyecek Bir Dua


Bir kimse;“Allahümme innî es’elüke bi-câh-i Nebiyyikel-Mustafâ.”
diyerek bir duâ etse, duâsı reddolunmaz.
Anlamı
“Allâh ım senden sana yakın olan Nebin Hz.Muhammed (s.a.v) hakkı için istiyorum”
Muhammed bin Ahmed Temîmî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir.
Allahü teâlâ, sevdiklerinin hâtırı için yapılan duâları kabûl buyurmaktadır.
Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmı çok sevdiğini bildirmiştir.
Bunun için, bir kimse, (Allahümme innî es’elüke bi-câh-i Nebiyyikel-Mustafâ) diyerek bir duâ etse, duâsı reddolunmaz.
Duayı Nasıl uygulamalı:
istediğinizi Allah Rasulü’nün hürmetine istediğiniz bi duadır tesirlidir duayı inşaAllah 2 rekat namaz kılıp her rekatta 1 fatiha 11 ihlası şerife okuyunuz tesbihatı yapın duanızı niyyetiniz üzre yapınız ve akabinde,hemen 7 yada 100 istğfar 7 yada 100 salavat okuyun.ardından, bu duayı “Allahümme innî es’elüke bi-câh-i Nebiyyikel-Mustafâ.”100 adet okuyunuz ve Allah rasulü başta olmak üzere cümle peygamberlere pirlere piranlara rical ehline ve dostlara bağışlayınız..Tekrar salavat okuyyalım ki ..2 salavat arası dualar red olunmaz. Allahü Teâlâ’dan ne diliyorsanız dileyin .Tabiki dünya ve ahiretiniz için hayırlı olan ve helal olan istekleriniz için dua edin ve isteyin.
Bu dua günün her saatinde okunabilidiği gibi en tesirli saatler sabah namazından sonra ya da gece yarısı vakitlerdir.
Hakkınızda hayırlı olan dualarınızın kabulünü diliyorum.

1 Temmuz 2017 Cumartesi

Hazreti ALİ Radıyallahuanh'ın tavsiyesi:


1. Sırrını iki kimseden başkası bilmesin;
Sen ve Rabbin.
2. Dünyada iki kişinin rızasını almakta hırslı ol; Annen ve Baban.
3. Sıkıntı ve musibetlere karşı iki şey ile Rabbine sığın; Sabır ve Namaz.
4. İki şeyden hiç korkma; Rızık ve Ecel. (Çünkü rızkın da canın da Rabbine emanet.)
5. İki şeyi hiç hatırlama;
Başkasına yaptığın iyilik ve başkasından gördüğün kötülük.
6. İki şeyi ise hiç unutma;
Rabbin ve Ahiret.

Bu Blogda Ara