8 Kasım 2015 Pazar

Yahudi Ağacı Gargat

Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: “Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:

"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip
gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına
saklanacak da, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki
Yahudi’dir, gel de onu öldür!’ diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı
müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)

Evet, Ahir zaman Peygamberi (asv) buyuruyor:

“Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları yenip öldürecekler. Öyle ki, Yahudiler ağaç ve taşların arkasına saklanacaklar,
o ağaç ve taşlar konuşarak, 'Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, arkamda bir Yahudi
var, gel onu öldür.' diyecek. Sadece arkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu
ağaç, onların ağacıdır.” (Ennihaye, cilt 1, shf. 87, 103, 104, 117;
İbni Mace, cild: 2, shf: 1363; Müslim, cild: 4 Shf: 2239)

Hadiste adı geçen arkad ağacı, Kâmus’ta “Sincan dikeni” veya “Yahudi ağacı” olarak belirtilir. Anadolu’nun
muhtelif bölgelerinde ise Karaçalı, Karadiken, Kunar, Çalıtohumu, Çalıdikeni, Çeşmizen ve Hz. İsa (as) dikeni gibi çeşitli isimler altında tanınır. Boyu iki-üç metre olan bu ağacın Lâtince ismi  PALIURUS SPINA CHRISTI”dir.

Tehlikeli dikenlere sahip olan bu ağaç, Filistin havalisinde Yahudiler tarafından hâlen çok yaygın bir şekilde dikilmektedir...

“Onlar toplu olarak sizinle savaşmazlar, ancak müstahkem şehirlerde yahut surların ardında
sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çekişmeleri oldukça çetindir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalpleri dağınıktır. Öyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.” (Haşr, 59/14)

Bundan yıllar önce gazetecilerin, İsrail Devleti’nin o günkü başbakanı Şimon Perez’e “Kur’an-ı Kerim, sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor.” diye hatırlattıklarında, Perez şu cevabı vermişti:

“Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” (Tercüman Gazetesi, Ergun
Göze, 1986)

Hadislerde Müslümanların Yahudilerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslümanların saldırgan taraf olmayacağını da hadîslerin metninden anlamak mümkündür. Müslümanlar dâvâlarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; Müslüman olsun gayri müslim olsun dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır. Hadiste taş ve ağacın konuşması,
insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine teşbihtir.

Demek, dünya kamuoyu Yahudileri tasvip etmeyecektir. Ancak Yahudileri saldırganlıklarında tasvip eden, onlara destek veren, onları koruyan ve kollayan ve onlar adına savaşan bir kavim olacaktır. Bu
kavim, istikbali çok net gören Peygamber Efendimiz (asm) tarafından “Garkad Ağacı” olarak tasvir ve teşbih edilmiştir.

O zaman henüz kurulmamış olan Basra ve Bağdat şehirlerinin kurulacağını ve buralarda Müslüman halkın yaşayacağını Allah Resûlü (asm) mucizevî bir şekilde haber vermiştir. Nitekim bu hadis-i şerife Üstad Bedîüzzaman Hazretleri de temas etmiştir.

Bilindiği gibi hicrî 656 tarihinde Bağdat bir kez de Hülâgu tarafından yakılıp yıkılmıştır. Böylece Benî Kantûrâ’nın yorumu çıkmıştır. Fakat günümüzde Yahudilerle dirsek teması bulunan Amerika ve İngiltere’nin Bağdat’ı ve Basra’yı yeniden yakıp yıkması, Benî Kantûrâ zulmünü, bu defa Yahûdîlere destek veren Garkad Ağacı teşbihiyle birlikte, bir defa daha gündeme getirmiştir.
S.İSlamiyet

Bu Blogda Ara