26 Haziran 2015 Cuma

Artık Anladım ve Kabuldeyim... Olumlama


Her insan Yaradan'nın güzel bir parçasıdır, harika bir ışıktır. Bu muhteşem mekanizma, itinayla ve en ince detayına varacak şekilde tasarlanmıştır. İnsanı bir dizüstü bilgisayara benzetirsek; sahip olduğumuz bedenimiz bilgisayarcıların 'hardware' dedikleri, kasasıyla parçalarıyla tüm fiziki donanımını, ruhumuz da 'software' denilen, tüm programlarıyla işletim sistemini bize anımsatır.
İnsandaki işletim sistemi mükemmeldir ve tekamül denilen kendini geliştirmeye programlanmıştır.
Tekamül yolculuğunda insan iyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, tatlısıyla, kendi yapmış olduğu seçimleri deneyimler ve onların sonuçlarını yaşar.
Aslında, mükemmel bir şekilde hazırlanmış olan bilgisayarın işletim sistemini, dışarıdan müdahale etmek suretiyle bozmak oldukça zordur. Bu sistem ancak içeriden bozulabilir.
Korkular, endişeler, vesveseler, başkalarıyla kıyas etmeler, aşırı kontrolcülük, bencillik, nazar ve haset insanın işletim sistemine bir virüs gibi yerleşir ve donanımı olan bedende arızalar vermeye başlatırlar.
Yaşadığımız Evren, enerjiler ve enerji boyutları üzerinde kurulmuştur. Ünlü bilim adamı Einsteinin teorisine göre " Hiç bir enerji yoktan var olmaz, vardan da yok olmaz. Ancak bir enerji başka bir enerji formuna dönüşebilir" kavramı, kuantum düşünce sistemi ile birleştiğinde " Çevrene ve Evrene ne enerji yayarsan, mutlaka o enerjinin versiyonları sana gelir ve onu deneyimlersin" olarak hayatımıza geçer.
Bu kadar teorik bilgiden ve bir çok tecrübeden sonra, artık anladım ki ben eğer kendimi başkalarıyla kıyaslarsam, yargılarsam, başka bir kişinin fahri muhasebecesi gibi hayatını, yaşadıklarını, harcadığı parayı, kenara koyduklarını, nasıl keyif sürdüğünü sorgularsam, aynı tarz yargılamalar, eleştiriler dedikodular en yakınlarım tarafından bana gönderiliyor.
Aslında bütün bunları ben farketmezsem, farkında olmadan bilgisayarımın işletim sistemine küçük yada büyük arızalara sebep olacak virüsleri ben kendim sistemime yerleştirmiş oluyorum.
Ellerim şişiyor, ayaklarım dizlerim ağrıyor, çeşitli alerjilere sahip oluyorum, hastalıklar aksilikler peşi peşini bırakmıyor.
Anladım ki, ben ne zaman kardeşimin hayatı ile kendimi kıyas etsem, ailem de anında beni kıyaslamaya başlıyor.
Anladım ki, ne zaman komşumu eleştirsem, iş yerinde patronum beni eleştirmeye başlıyor.
Anladım ki, ne zaman arkadaşımın yeni aldığı arabayı kıskansam, bütün nazar enerjileri ardı ardına bana geliyor ve en değer verdiğim elektronik aletim bozuluyor.
Anladım ki, ne zaman eşimin hayatını kendi isteklerime uygun yönlendirmeye çalışsam, onu kontrol etmeye başlasam, annem babam yakın çevrem de hemen beni kontrol etmeye ne yapmam gerektiğini bana söylemeye başlıyor.
Anladım ki, ben ne zaman kandırılmaktan korksam, sevgilim beni aldatıyor.
Anladım ki, ben ne zaman sevgilimle kavga etsem, trafikte herkes benimle kavga etmeye çalışıyor.
Anladım ki, ne zaman bu ay çok masrafım var param yok desem, evdeki şofben, elektrik süpürgesi, televizyon sırayla arızalanmaya başlıyor.
Anladım ki Ben Telsiz Anteni Gibiyim. Etrafıma Ne Enerji Yayıyorsam Aynı Frekansta Cevap, Bana Hızla Geliyor.
Ve Anladım ki, ben ışık vererek etrafımı aydınlattığım sürece Evren de beni aydınlatıyor.
Artık kabuldeyim, tüm kontrolcülüklerimi, tüm yargılamalarımı, tüm kıskançlıklarımı bir kenara bırakıyorum. İlahi Akışa Güvenmeyi Seçiyorum. Güvendeyim ve Sevdiklerim Güvende. Şükürler olsun. Hamd olsun.
Çevrenize ve sevdiklerinize hep güzel ışık yaymanız dileğiyle, bugün artık mucizeler dolu harika zamanın başlangıcı olsun.

Bu Blogda Ara