Bu çalışmaların temeli insan ve insanın sahip olduklarının içinde bununda diğerleriyle entegre bir parça olduğunu bilmek önemlidir.
Kuantum , bioenerji, ışığın gücü, şifa enerjisi.... her ne isimle tanımlanıyor olursa olsun. Tekil bir değer değildir. İnsan bütünün içerinde bütünün tümleyen ve tümden gelen etkilerle değişen hareketli yaşayan bir sistemdir.
Duygu kadar nettir, düşünce kadarda hızlıdır sahip olduğu değişim yeteneği. Mesafeler ve zaman bedensel düzeydeki kadar keskin ve kesin ölçütü de değildir. Bir elma gibi tek bir şekli tek bir hacmi yada özünde tek bir kimyası yoktur. Çoklu ve tektir.
Düşüncedir enerji,
Elektriktir enerji,
Duygudur enerji,
ruhtur enerji,
kimliğin ürettiği değerlerdir enerji,
yaşamdır enerji,
enerji evrenin ve yaratılışın temel taşıdır.
Basitleştirildikçe anlaşılması beklenen kavramın aslında basit doğasının anlatıldığı kadar zayıf bir gerçekliği yoktur. Tüm potansiyeline ulaşılmayacak kadar büyük bir kapsamı vardır.
ABC si ile bütünden koparılan pek çok tanımlama ve uygulama , bütünün içerinde entegre edildiğinde bu dünyaya girilir. Sınırların ve yapıla bilirlerin kalkması için uzun yıllar ve doğru adımların varlığına ihtiyaç duyulur.
Geldiğin yolun bilindiği daha gidilecek mesafenin tanımlanmadığı uzun yolculuklara çıkmaya cesaret edenlerin göreceği her zaman geldikleri mesafenin aslında toplam içerinde bir noktayı asla geçemeyeceği olur. Bunu görmemek için birleşik değerlerden uzak kalmayı seçmek en kolay yoldur. Bu seçim bir havuz kurup havuda denizi yaşama simülasyonudur. Gerçeklikten kopuşun nedeni de bu tür bir seçimde kalmak ve havuzun dışında uçsuz bucaksız bir okyanusun varlığından korkmak olur.
